Devlet, İdeolojik Aygıtları ve Bean Cake

Yiğit Armutoğlu Alıntı yap


Abstract
Bu video makalede Bean Cake isimli kısa filmin, Louis Althusser'ın İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları çalışması kapsamında, köy okulu görselleri ile desteklenerek çözümlenmiştir. This video essay analyzed the short film "Bean Cake" within the context of Louis Althusser's work on Ideology and the Ideological State Apparatuses, supported by visuals from rural schools.

References
Althusser, L. (2019). İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları. İstanbul: İthaki Yayınları. Giritli, İ. (1986). Japonya'nın Modernleşmesi ve Atatürkçü Modernleşme. Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 361-368. Greenspan, D. (Yöneten). (2001). Bean Cake [Sinema Filmi].

Full Text
Pandemi başlamadan hemen önce kırsalda terk edilmiş bir yatılı okulu ziyaret etmiştim. Amacım bir belgesel yapmaktı fakat o dönem pandemi tüm hayatımızı değiştirmişti. Daha sonra çektiğim görüntüler üzerinde bir kurmaca senaryo yazdım fakat o da belgesel düşüncesi ile aynı kaderi paylaştı. Çektiğim görüntüleri izledikçe içimde bir film yapma heyecanı uyanıyor fakat nasıl bir film olacağı konusunda karara varamıyordum. Görüntüler 3 yıl boyunca hard disk içerisinde beklediler ve video makale ile tanıştığım yüksek lisans dersimde ait oldukları yeri buldular. Böylece aslında bir film yapmak için çektiğim görüntüler, filmler hakkında kısa filmler yapabileceğim video makale formatı ile ilk amacına ulaşırken, aynı zamanda bir film üreticisi olarak kendi alanımda akademik bir içerik üretme imkanı sağladı. Çektiğim görüntüler Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun terk edilmiş binasına aitti. Video makale formatı yapmak amacıyla çektiğim görüntüleri tekrar izledim ve bu izleme süreci malzeme ile birlikte düşünmemi sağladı. Bu okullar kırsal kesimlerden ya da farklı şehirlerden burslu olarak gelip yatılı eğitim gören öğrenciler için Türkiye’nin belirli bölgelerinde inşa edilmiş okullardı. Uzun yıllar eğitim veren bu okullar köy okullarının kapatılarak taşımalı eğitime geçildiği dönemde boşaltılmış ve atıl bir şekilde bırakılmış, unutulmuşlardır. Özellikle çektiğim an anlamını fark etmediğim bir görsel, malzeme ile birlikte düşünme sürecimde hem video makalenin ana fikrine hem de makaleye konu olacak film ile bir bağlantı kurmamı sağladı: bir sınıfın duvarına yapıştırılmış “Atatürk Köşesi” yazan bir yazı ve normalde Atatürk’ün hayatına dair yazı ve fotoğrafların olması gereken yerin boşluğu. Bu görsel, “Terk edilmiş bir okul, terk edilmiş bir ideoloji midir?” sorusunu ortaya çıkardı. Tabii ki ideoloji ve okul kelimeleri aynı cümlede geçince şüphesiz akla gelen isim şüphesiz Louis Althusser oldu. Devletin ideolojik aygıtı olarak okulu düşündüğümde ise yıllar önce izlediğim bir kısa film olan “Bean Cake” ile yeniden karşılaştım. Çektiğim görüntüler üzerinden hareketle filmle bir bağlantı kurdum ve bu bağlantı video makalemin temelini oluşturdu. Lous Althusser, Devlet aygıtlarını baskıcı ve ideolojik aygıtlar olarak ikiye ayırır. Tüm devlet aygıtları hem baskı hem de ideolojiyi kullanarak işlerler. Aralarındaki fark (baskıcı) devlet aygıtlarının ağırlıklı olarak baskıya öncelik vermesi, devletin ideolojik aygıtlarının da ağırlıklı olarak ideolojiye öncelik vermesidir. Tüm DİA’lar hangisi olursa olsun, aynı hedefe yönelir: üretim ilişkilerinin yeniden-üretimi, yani kapitalist sömürü ilişkilerinin yeniden üretimi. Althusser, tüm DİA’lar içinde okulun açıkça egemen pozisyonda olduğunu belirtir. Althusser’e göre okul, tüm toplumsal sınıfların çocuklarını anaokulundan başlayarak alır ve de anaokulundan başlayarak yeni ya da eski yöntemlerle, yıllar boyunca, çocuğun “etkiye en açık” olduğu çağlarda, devletin Aile aygıtı ve devletin Okul aygıtı arasında sıkıştığı yıllar boyunca, egemen ideolojiyle kaplanmış “beceriler”i (dil, aritmetik, doğa tarihi, fen bilgisi, edebiyat), ya da sadece saf egemen ideolojiyi (ahlak, felsefe, yurttaşlık eğitimi), çocukların kafasına yerleştirilir. On altı yaşına doğru bir yerlerde, dev bir çocuk kitlesi “üretimin içine düşer”: bunlar işçiler ya da küçük köylülerdir. Gençliğin okula gönderilebilecek bir diğer bölümü yoluna devam eder ve zar zor, kısa bir ilerlemeden sonra yolda kalarak düşük ve orta düzey kadroları, beyaz yakalı işçileri, düşük ve orta düzey kadroları, beyaz yakalı işçileri, düşük ve orta düzey memurlarını her türlü küçük-burjuva tabakayı oluşturur. Son bir bölümü ise zirveye ulaşır, ya entelektüellere özgü yarı-işsizliğe düşerler ya da “kolektif emekçinin entelektüelleri” olabilecekleri gibi, sömürü görevlileri (kapitalistler, yöneticiler), baskı görevlileri (askerler, polisler, siyaset adamları, idareciler vb.) veya profesyonel ideologlar (çoğu inanmış “laik” kişiler olan, her türlü papaz) olup çıkarlar. (Althusser, 2019) Kapitalist bir toplumsal oluşumdaki üretim ilişkilerinin, yani sömürülenlerin sömürenlerle, sömürenlerin de sömürülenlerle olan ilişkilerinin büyük bir bölümünün yeniden üretimi, kitlesel biçimde kafalara kazınan egemen sınıfın ideolojisiyle kaplanmış birkaç becerinin öğrenilmesi yoluyla sağlanır. Kapitalist düzen için yaşamsal öneme sahip olan bu sonucu üreten mekanizmalar, doğaldır ki, evrensel çapta etkili bir Okul ideolojisiyle örtülmüş ve gizlenmiştir, çünkü bu, egemen burjuva ideolojisinin temel biçimlerinden biridir: Okul’u tarafsız, ideolojiden arınmış (çünkü laik) bir ortam olarak gösteren ideoloji. Bu Okul’da çocukların “özgürlük” ve “vicdanına” saygılı öğretmenler, “velilerinin” (veliler de özgürdürler, yani çocukların sahibidirler) kendilerine (tam bir güvenle) emanet ettikleri çocukları kendileri onlara örnek olarak, yetişkinlerin özgürlük, ahlaklılık ve sorumluluk anlayışına taşır, onları bilgilerle, edebiyatla ve bunların “özgürleştirici” erdemleriyle tanıştırırlar. (Althusser, 2019) 2001 yapımı Altın Palmiyeli bir kısa film olan David Greenspan’ın yönetmenliğini yaptığı “Bean Cake” okulun devletin egemen ideolojik aygıtı olarak işlevini nasıl yerine getirdiğini küçük bir durum/olay üzerinden anlatır. Film, zaman ve mekan olarak Japonya’nın 1930’lu yıllarda ekonomik büyüme ve endüstrileşme dönemini seçmiştir. Bu dönemde Japon hükümeti, sanayi ve ticareti desteklemek için çeşitli politikalar uygulamıştır. (Giritli, 1986) Filmin ana karakteri Uchida, kırsal kesimden Tokyo’nun merkezinde bulunan bir okula transfer olan, Althusser’in belirttiği gibi “etkiye en açık yaşta olan” bir öğrencidir. Okul üniforması hazır olmadığı için geleneksel kıyafetleri ile okula giden öğrenci, sınıfına geldiği ilk günden, okulun “normal” olarak sunduğu egemen ideoloji ile karşı karşıya kalır. Arkadaşları tarafından “başka bir dünya” dan geldiği söylenerek ötekileştirilen Uchida öğretmeni tarafından kelime anlamıyla da açıkça ideolojik bir sınava tabi tutulur. Bu sınav aynı zamanda Uchida’nın kim olduğu ve kim olacağı ile de ilgilidir. Tabii ki film Uchida’nın nasıl bir geleceği olacağına dair bir şey söylemez. Fakat bir kısa film olarak, yapısı gereği izleyicisine her şeyi gösteremese de küçük bir durum/olay üzerinden bütüne dair sorgulama yapabilecek, başka bir deyişle büyük resme gönderme yapabilecek bir anlatı yapısına sahiptir. Dolayısıyla Uchida’nın kaldığı ikilem ve sonucunda verdiği karar ile film, göstermediklerine dair de çok şey söylemektedir. Özetle video makalede Bean Cake isimli kısa filmin, Louis Althusser’in İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları çalışması kapsamında, köy okulu görselleri ile desteklenerek çözümlenecektir. Burada bir diğer önemli nokta kısa film ve video makale ilişkisidir. Uzun metrajın ticari imkanlarından yoksun olan kısa film, sinema sektöründe az sayıda izleyicinin ilgi gösterdiği bir türdür. Bu durum eleştirel yazın alanında da böyle olduğu gibi akademide de durum farklı değildir. Film çalışmaları alanında az sayıda akademisyenin ilgi gösterdiği ya da çoğunlukla da ilgi göstermediği bir türdür. Fakat video makale, kısa filmin hak ettiği eleştirel değeri bulmasını sağlamak adına önemli imkanlar sunmaktadır. Video makale bir filmin kendi mecrasında eleştirilmesini mümkün kılarken aynı zamanda kısa filmin tam anlamıyla bir kısa film olarak eleştirilmesini bir diğer ifade ile kısa film hakkında kısa filmler yapılmasını sağlamaktadır. Bu video makale, izleyicisine kısa filmin akademik bir çözümlemesini sunduğu gibi aynı zamanda kısa filmin akademik olarak eleştirel değerini olduğunu da göstermeyi amaçlamaktadır.